Cumhuriyet ve düşmanları

31 Ekim 2016
Cumhuriyet ve düşmanları
Türkiye halkı emperyalist işgale ve işbirlikçilerine karşı özveriyle mücadele ederek 29 Ekim 1923’te kurduğu Cumhuriyetin 93. yıldönümünü coşkuyla kutladı. İşçiler, şehir ve köy emekçileri, kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk demeden ilerici laik, yurtsever yurttaşlar ülkenin her yanında meydanları doldurdu. Yürüyüş, miting, fener alayı ve törenler düzenleyerek, paneller yaparak, basın açıklamaları gerçekleştirerek Türkiye devriminin bağımsızlık, demokrasi, laiklik, çağdaşlık, işçi hakları, kadın hakları, gençlik hakları, çocuk hakları alanlarında sağladığı kazanımlara sahip çıktı.
 
Gerici icraat
Buna karşılık, AKP iktidarı Türkiye devriminin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan dinci-mezhepçi programı doğrultusunda tam da bu yıldönümüne denk gelen günde, 29 Ekim 2016’da yeni adımlar attı. Türkiye halkına padişahlık-halifelik karması başkanlık rejimini dayatma hayaliyle iki yeni kararname çıkardı.
 
AKP, birinci kararnameyle, üniversite rektörlerini atama alanında zaten antidemokratik olan mevcut düzenlemeye bile tahammül edemediğini gösterdi. Üniversite rektörlerini belirleme işleminde öğretim üyelerinin zaten çok sınırlı olan katılımını ve YÖK’ün aracılığını bile iptal ederek Cumhurbaşkanına rektörleri doğrudan doğruya atama yetkisini tanıdı.
 
AKP, ikinci kararnameyle, muhalifleri tasfiye etme politikasını sürdürdü. Darbecilerle ve terörle mücadele bohçasına darbecilerle, terör örgütleriyle, suç örgütleriyle ilişkisi olmadığı belli muhalif yayın organlarını ve muhalifleri de kattı. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü bir kez daha ayaklar altına alarak muhalif yayın organlarını kapattı, muhalif öğretim üyelerini ve kamu emekçilerini görevden uzaklaştırdı.
 
AKP, bugün de (31 Ekim) Cumhuriyet gazetesinin 16 yönetici ve yazarına yönelik gözaltı kararı aldırdı.
 
Kısacası, AKP selden kütük kapmaya çalışıyor. Ülkeyi toptan teslim almayı ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda bölüp parçalamayı hedefleyen Amerikancı-Fethullahçı kaos darbesini bahane ederek ilan ettiği olağanüstü hâli sonuna kadar sömürüyor. Anayasa Mahkemesinin büyük bir sorumsuzlukla olağanüstü hâl kararnamelerini inceleme konusunda kendi kendisini yetkisiz ilan etmesinden de güç alarak gerici dayatmalarına hız veriyor.
 
Büyük yanılgı
Cumhuriyeti yıkmak, halkı ve ülkeyi emperyalizm karşısında savunmasız bırakmak demektir. Cumhuriyeti yıkmak, emeği kapitalist sömürücüler karşısında savunmasız bırakmak demektir. AKP, boşuna çabalıyor. Türkiye’nin işçileri, şehir ve köy emekçileri, bütün halk bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk cumhuriyeti için 93 yıldır büyük mücadele verdi. Emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı ayağa kalktı. Diktatörlere pabuç bırakmadı. En zor koşullarda 15-16 Haziranları, 1 Mayısları, Büyük Halk Direnişlerini, Büyük Halk Savunmalarını gerçekleştirdi. Türkiye halkı vatan düşmanlarına baş eğmez, cumhuriyet düşmanlarına baş eğmez, emek düşmanlarına baş eğmez. Son pişmanlık fayda etmez. Vatanı bölüp parçalayabileceklerini sananlar, cumhuriyeti yıkabileceklerini sananlar, emeği köleleştirebileceklerini sananlar yanıldıklarını bir kez daha görecekler.